Bu yazıyı yeni sitem www.gezmekguzelsey.com dan da okuyabilirsiniz :)
Bazı şehirler vardır..Tekrar gitmek, tekrar havasını solumak istersin.."Aslında ülkemde ne güzel gezilecek, görülecek yerler varmış" dersin. Benim için de Diyarbakır o şehirlerden biri olmuştu. Ama maalesef şu sıralar ülkemizde bu güzel yerleri tekrar görmemiz imkansız...
Yaklaşık 9000 yıllık geçmişe sahip Diyarbakır; şehir merkeziyle, gezilecek yerlerin birbirine yakınlığıyla gezmeyi seven kişilere uygun bir şehir. Umarım bir gün korkmadan gezebileceğimiz günler geri gelir.
Bütün olumsuzlukların ortadan kalkması ümidiyle artık gezilecek yerleri listeleyeyim...
Diyarbakır'da Gezilecek Yerler
Hasan Paşa Hanı: Bizim ilk durağımız oldu. Osmanlılar tarafından Diyarbakır'ın alınmasından sonra Sokullu Mehmet Paşa'nın oğlu tarafından yapılan bu han uzun yıllar tüccar hanı olarak kullanılmış. Şimdilerde ise önemli bir tarihi ve turistik mekan.
Hasan Paşa Hanı
Kahvaltı için ideal bir yer. Bizim tercihimiz "Mustafa'nın Yeri" oldu. Kahvaltı konusunda Diyarbakır ve Van kahvaltılarının ününü yeterince duymuştum. Serpme kahvaltıda birçok çeşit ürün (meyve dahil) masanıza geliyor. Kahvaltıyı beğensem de beklentiyi çok yüksek tutmayın derim.
Mustafa'nın Yeri
Ulu Camii: Anadolu'nun en eski camiisi olarak kabul edilen Ulu Camii, Diyarbakır'ın 639 yılında İslam Orduları tarafından fethedilmesi sonrası şehrin en büyük kilisesinin (Mar Toma Kilisesi) camiiye çevrilmesiyle oluşturulmuş. Beşinci Harem-i Şerif olarak kabul edilmekte.
Ulu Camii
Camii avlusundaki güneş saati
Ulu Camii
Ulu Camii
Dört Ayaklı Minare: Akkoyunlular tarafından yaptırılan Dört Ayaklı Minare dört sütun üzerinde inşa edilmiş gerçekten ilginç bir yapıt. Minarenin sütunları altından yedi defa geçenin her dilediğinin yerine geldiği inanılıyormuş(Ben geçmedim). Bu minarenin Anadolu'da başka bir örneği bulunmuyor.
Dört Ayaklı Minare
Söylemeden geçmeyeyim bu bölge geçtiğimiz günlerde kötü bir olayla ekranlara geldi. Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi 28 Kasım 2015 tarihinde bu bölgede öldürüldü. Bugünlerde Sur'da sokağa çıkma yasağı devam ediyor.
Dört Ayaklı Minare
Ara Sokaklar: Başka bloglarda böyle bir gezilecek yer ara başlığına rastlamayabilirsiniz. Ama Diyarbakır ara sokakları benim çok hoşuma gitti.
Ara Sokaklar
Ara Sokaklar
Ara Sokaklar
Mar Petyun Keldani Kilisesi: Pazar günü sabahın erken saatlerinde kapısını çaldığımız ama içine giremediğimiz kilise. Eğer bir gün yolunuz düşerse görün derim.
Surp Giragos Ermeni Kilisesi: Gördüğüm en güzel kiliselerden biriydi. Ortadoğu' daki en büyük Ermeni kilisesi olarak kabul ediliyor.
Surp Giragos Ermeni Kilisesi
"Küçük Kilise" veya "Çanaklı Kilise" diye de adlandırılan bu kilise gerçekten heybetli bir görünüme sahip.
Surp Giragos Ermeni Kilisesi
Sur'da gördüğüm hoşuma giden şeylerden biri ( Arkada merkezde fazlasıyla gördüğüm TOMA )
Cahit Sıtkı Tarancı Evi: Diyarbakır evlerinin en güzel örneklerinden biri olan bu ev 1733 yılında inşa edilmiş. Bir zamanlar Trahom Hastanesi olarak kullanılan bu yapı daha sonra Cahit Sıtkı Tarancı ailesi tarafından kullanılmış.
Cahit Sıtkı Tarancı Evi
Müzede Tarancı'ya ait özel eşyalar, mektupları ve kitapları ile çeşitli eserler de sergilenmektedir.
Otuz Beş Yaş Şiiri
Hz. Süleyman Camii: Camiinin en önemli özelliği Hz. Ömer döneminde Diyarbakır fethinin burada başlamasıdır.
Hz. Süleyman Camii
Camiinin hemen yanında Osmanlılar döneminde yapılan Halid bin Velid'in oğlu Süleyman ile Diyarbakır'ın Araplar tarafından alınışı sırasında şehit düşen diğer sahabelerin burada yattığı bölme bulunmaktadır.
Hz. Süleyman Camii
Diyarbakır Valiliği Kabul Merkezi ve Kent Müzesi(İçkale Bölgesi) : Diyarbakır'ın ilk yerleşim alanı ve yönetim merkezi İçkale, yapılan restorasyon çalışmalarıyla inanç ve kültür turizmine kazandırılmış.
İçkale Bölgesi
İçkale Bölgesi
Hevsel Bahçeleri: İlk baktığımda bir anlam veremediğim ucu bucağı olmayan bu bahçeleri yüksek tepelerin neredeyse hepsinden görebilirsiniz. Tarih boyunca bütün şehrin sebze ve meyve ihtiyacını karşılayan bu bahçeler, efsanelere ve türkülere de konu olmuş.
Hevsel Bahçeleri
Diyarbakır Surları: Belki de gezilecek yerlerin en meşhur kısmına geldik. Çin Seddi'nden sonra günümüze bozulmadan gelen en uzun surlardan biri olarak ünlenen Diyarbakır Surları 5.5km(5 km yazan yerler de var) uzunluğunda ve 10-12m yüksekliğindedir. 16 kalesi ve 5 çıkış kapısı vardır. Surlar, yazıtlar ve kabartmalarla dekore edilmiştir.
Kalp şeklindeki Diyarbakır surları
M.Ö. 349 yılında Bizans İmparatoru II. Constantinus tarafından yenilenen surların yapılış tarihi tam olarak bilinmiyor.
Diyarbakır surları
Surlarda dinlenip, çay içerek manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz...
Diyarbakır surları
Gazi Köşkü: Asıl adı Semanoğlu Köşkü olan yapı Akkoyunlular tarafından 15. yüzylılda yapılmış. Birinci Dünya Savaşı'nda karargah olarak kullanıldığından 1935 yılında belediye tarafından satın alınarak Atatürk'e armağan edilmiş.
Gazi Köşkü
Gazi Köşkü
Gazi Köşkü
Gazi Köşkü
Gazi Köşkü
On Gözlü Köprü: Diyarbakır gezimizin son durağı. Hasankeyf'e çok da geç kalmamak için durmadık. Dicle, Silvan, Mervani Köprüsü olarak da bilinen bu tarihi köprü 1065 yılında Mervaniler devrinde Diyarbakır hükümdarı tarafından yapılmış.
On Gözlü Köprü
Son olarak umarım ülkemizde akan kanlar son bulur. Bu güzel yerleri tekrar, korkmadan gezmek bizlere nasip olur.
Bir sonraki yazım Güneydoğu turumun devamı olan Hasankeyf olacak.
Görüşmek üzere ;)
Gezmek Güzel Şey & Hayat Gezince Güzel
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder